Aç Gözlü, At Gözlü Zengin, Marangoza Karşı… !

Aç Gözlü, At Gözlü Zengin, Marangoza Karşı… !

Dürüstlük bir altındır. Her insan, değerini bilinmese de, bilenler dürüstlüğün altından değerli olduğunu görecektir.

Zaman insanları elekten geçirir. Bu elek bazen maddi imkanlar,  bazen mevkiler, bazen farklı roller ile bazen de büyük imkanlarla kendini gösterir. Çoğu insan bu elekten geçemez ve çöp olur , israf olur, yazık olur…

Kendine saygısı olan ve ölüme inanıp hesap vereceğini bilen insan dürüstlükten vazgeçmez. Ne vaat edilirse edilsin yalan konuşmaz. Çünkü bilir, yalan, insanı, insanlığından eder. Ve yalanın bedeli ağır olur. Kim ne götürdü bu dünyadan ki !

Günümüz dünyasında maddenin cazibesine inanmış ve aldatılmış ve kandırılmış insanlarda dürüstlük hep ikinci plandadır. Onların tek derdi para kazanmaktık.  veya elle tutulur, gözle görülür bir şeyler kazanmaktır. Aç gözlüdürler. Gözlerini bir avuç toprak doyurduğunda at gözlüklerinin farkına o zaman varırlar. lakin zaman geçmiştir artık.

Bunlar, dünya da para için veya maddi kazanç için her türlü yolu da mübah görürler. İnsanlara iftirayı kolay atarlar, çok kolay yalan konuşurlar, sadece kendilerini düşünürler  ve satmayacakları hiçbir insan ve değer yoktur.

Bu fıkramız dürüstlüğün er veya geç kazandıracağını ve yalancının er veya geç kaybedeceğini gösterir aslında…

Zaman Odur ki

Zamanı evvelde bir tüccar 900 altın para kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da bu altın dolu çantayı bulur. Tüccardır. Öyle veya böyle kazanmıştır.

Marangoz altın dolu çantayı bulduğu için, kimseye bir şey demez. ‘’Bu kadar altın para var. Neden dikkat çekeyim. Mutlaka bu para aranır. Bekliyeyim. Sahibi çıkınca ulaştırırım. Hakkı olmayan birine kaptırmayayım. Para kolay kazanılmıyor ’’ diye düşünür ve evde uygun bir yere saklar.

Bir Cuma günü şehrin kalabalık camisine giden Marangoz, parayı kaybeden tüccarı öğrenir, hatta,  kaybedenin bulana 100 altın vereceğini öğrenir. Bunu cami imamı hutbede söylemiştir ve O’ na inanır Marangoz. Çünkü İmam da olsa menfaat için dürüst insan çok azalmıştır.

Eve gider altın dolu çantayı İmama teslim eder.

Tüccar gelir, çantayı alır, vereceğini söylediği 100 altını vermez ve çantayı  bulan marangoza  5 altın verir. Orada bulunan herkes, tüccara vermiş olduğu sözü tutmasını söyler.  Ancak, tüccar işi büyütür. Marangozu hırsızlıkla suçlar:

-”Bu çantada, 1000 altın vardı 100 ünü çalmış marangoz” der. ( Oysa daha önce İmama, 900 altınlık çantayı, kaybettiğini söylemişti.)

Çevredeki herkes marangozun emekçi olduğunu ve kimsenin hakkını yemeyeceğini, hatta hırsızlık yapmayacağını söylese de tüccar 100 altını vermemek için, hırsızlıkta iddiasını devam ettirir. Dilin kemiği yoktur. Kendisi zengindir. Hakimi savcıyı satın alabileceğini düşünür. Zaten imkanı vardır en iyi avukatları tutacaktır. Karşısındaki garibandır. Hırsızlıkla itham edilmemek için 100 altından vaz geçecektir diye düşünür tüccar.

……

Durum mahkemeye taşınır: Tüccar elini Kuran’a koyarak 1000 altın olduğunu söyler ve tereddüt etmeden yemin eder. Marangoz 100 altınımı çalmıştır onun için 100 altın vermiyorum der.

Marangozda çanta da 900 altın bulunduğuna yemin eder.

……

Hakim gün görmüş, tecrübeli insandır. Çok bedeller ödese de vicdanından ödün vermez ve her zaman toplumun faydasına karar vermiştir. Herkes sonucu bekler meraklı gözlerle.

Hakim:

-Marangoz 900 altın buldu.

-Tüccar 1000 altın kaybetti.

-Yani marangozun bulduğu altın çantası Tüccarın değildir. Bu altınların sahibi çıkmadığına göre, Tüccarın elindeki altınlar alınıp marangoza verilecektir. Tüccar ise kaybettiği 1000 altını aramaya ve onlar için ilan vermeye devam edebilir…

 

Fıkradan Anladıklarımız:

  1. İnsanlar menfaati için Allah adını çok anarlar ve dini kullanırlar. Buna dikkat etmek gerekir.
  2. Zenginler genel olarak doyumsuz olur. Yalan konuşmak ve kendi dışındakileri küçük görmek onlar için çok da kafaya takılacak bir şey değildir.
  3. Dürüstlük kazandırır, yalancılık kaybettirir.
  4. Karar vericiler toplumun genelinin menfaatini düşünmelidir. Azınlığın menfaatini düşünmek toplumlarda kavgalara ve kaygılara neden olur.
  5. Bulduğumuz bir şeyin sahibini aramalıyız. Ve bulduğumuz ne ise mutlaka onu şahitlendirmeliyiz. Yoksa iftiraya maruz kalabiliriz.
  6. Kanunlar iyilik yapanları cezalandırmamalıdır. Aksine onları ödüllendirmelidir.
  7. Söz namustur. tutamayacağımız sözleri vermemeliyiz. Bahaneler bizi haklı çıkarmayacaktır.
  8. Tutarlı ol. Davranışlarınla söylediklerin aynı olsun.
  9. karşındakini beklentiye sokma ve fesatçılık / fırsatçılık yapmamalısın.

Şu Yazıya da Bakabilirsiniz

Neyleyeyim! Ambara Fare Dadandı Anam Babam!

Neyleyeyim! Ambara Fare Dadandı Anam Babam! ‘’Bir yerde fare varsa orada hırsız vardır’’ Demiş büyüklerimiz. …

2 Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık hocam yine ibret dolu harika bir hikaye olmuş…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir