Arkadaşlık Veya Dostluk Böyle mi Olur?

Arkadaşlık iyidir. Dostluk en üst seviyesidir arkadaşlığın. Her tanıştığımız, muhabbet ettiğimiz dost değildir. Arkandan senin iyiliğini söyleyen ve seni karalamaya çalışanlara karşı seni savunan dosttur. Büyükler tecrübeleriyle böyle demiştir.

Zaman odur ki;

Mubarek ramazan ayıdır. Köyler de ev davetleri çok olur. Hoca da usule uyup köyde en iyi arkadaş olan, Ali ve Veli’yi iftara çağırır. Amacı da hem ikramda bulunmak hem de arkadaşlık ve dostluklarını ölçmektir.

Onları iftar öncesi ayrı odalara alır ve konuşur, Ali’ye:

Arkadaşın Veli, nasıldır. Çok bilgili diyorlar öyle midir??

Eksik olmasın. Çok iyidir hocam.

Ama o senin için kendini beğenmiş diyor. Başka arkadaşı olsa seninle muhatap bile olmayacağını söylüyor. Sana da demediğini bırakmıyor….

Asıl kendini beğenmiş olan o. Eşek gibi anırsın dursun. Bildiklerinin hamallığını yapsın. asıl ben onu yalnız kalmasın diye yanımda taşıyorum…..

Arkadaşını hemen satan , Ali’den  sonra Veli’nin yanına giden hoca: arkadaşın Ali ile uzun yıllar berabersiniz.. Köyde en iyi arkadaşın,sonucta . O nasıldır?

İyidir hocam. Kendini çok sever, Ona, inanır ve güvenirim, deyince ;

Ama o senin hakkında beceriksiz, bunamış diyor….nasıl kültürlü bir adam mıdır arkadaşın?  diye sordum eşek gibi anırsın dursun diyor?  deyince daha fazla dayanamayan Veli : asıl bunak o. Yaşlı öküz. O kim, ilim bilim kim. Yıllardır insan diye yanımda taşıyorum….konuşmalar sonrası o da odaya geri döner.

Sanki hiçbir şey yokmuş gibi konuşur ikisi karşılaşınca. Ali ve Veli gayet iyi arkadaştır. Gülerler eğlenirler. Sanki az önce hiçbir şey konuşmamışlar. Birbirlerini dedikodusunu yapmamışlar gibi.

İftar zamanı olunca: üç büyük tabak gelir. Birinci tabak pilav üzeri et , ve çeşitleri, kenarında tatlısı hurması… ve diğer yiyecekler…. O tabak hocanın önüne konur.

İkinci tabak samanla dolu biraz arpa da vardır yanında. Alinin önüne bırakılır.

Üçüncü tabak arpayla dolu,  yanında saman da vardır. Veli’nin önüne bırakılır. İkisinin arasına bir tencere de su bırakılır.

Durumun garipliğini görüp, şaşkına dönen  Ali ve Veli aynı anda: Hocam bu nedir?

Hoca gayet sakin : Eşek ve öküzün en iyi yiyeceği. Sizin için bunlarda daha iyi yemek olur mu arkadaşlar?

 

Fıkradan Anladıklarımız:

1. Ne olursa olsun arkadaşını, nefsine dokunsa da satmamalısın. Kötülememelisin.
2. Sen başkasının arkasından konuşursan bilmelisin ki başkası da kesinlikle senin arkandan konuşacaktır.
3. Birbirini kötüleyenlerin değeri her zaman bilenler tarafından aşağıdır, basittir.
4. Bilen insanlar öğüt vermelidir. Sözden anlamayanlara da unutamayacakları dersi vermek olmalıdır. Ancak bu onur kırıcı olmamalıdır. Sonuçta Allah’ın severek yarattığı bir insandır.
5. Müslüman kötü bir söz veya laf duyduğunda güzel zanda (hüsnü zan)  bulunmalıdır. Kötü düşünmemelidir. (su i zan)
6. İnsanları fitne ve fesada düşürüp kavgaya sürükleyenler olacaktır ve olmuştur da. Bizlerin daha dikkatli olması gerekir. Peygamberimiz, ‘’Fitnenin adam öldürmekten kötü’’ olduğunu söylemesi manidardır.