Bu Duayı Okuyan ve Anlayan Cennete Gider!

Bu Duayı Okuyan ve Anlayan Cennete Gider!

Yollar

Ömür dediğimiz, hayat dediğimiz yollar.

Bazen yollar izler bırakıyor bizlerde, bazen de yollara, insan  olarak biz iz bırakırız..

İzlerden anlaşılır, yolcunun güzelliği ve yolun düzenliliği desek yalan olmaz…

Ve yollardan, en kısa yolu seçeriz. Ulaşımda, iletişimde huzur ve mutlulukta. Önemlidir insan için zaman çünkü. Zahmetsiz olsun, rahmeti de çok olsun düşüncelerimiz vardır.

İnançlarımızda da öyle değil midir? Kısa ve kolay ve de en güzel yol olsun…İşin kötüsü de işte burası.

Yoldan sadece sen gidersen sıkıntı yok. Ya kılavuz olup başkalarına da tavsiye veriyorsan…. Ya yolun kötüyse….

Yollara sürükleyen yolu bilmiyorsa….koyunlarını uçuruma götüren çobandan fark olur mu?

Çoban, koyunu uçuruma götürmez demeyesin. Hele bir Allı şanlı bir gelin görsün. Olmadı sarı çiller görsün. Olmadı makam ve de mevki görsün…

Koyun olmamak gerekir der içim.

Oku ve öğren der aklım. Yolu da öğren , yollardakini de, kılavuzları da öğren der mantığım. Birileri anlamazsın dese de, boş söylem onların ki der Kitabım.

Çıkmış kendini kılavuz zanneden birisi, inanç adına çığırır: ”Cennette 70 bin odalı köşk var, her köşkte 70 bin çadır var, her çadırda bir huri var…toplamda 4900 huri var…’ siz ne yapacaksınız, dünya nimetini.  Düşünün hurileri köşkleri der…

Bir başkası haykırır: ‘’Cennette bir kahvaltı, 70 sene sürecek, 70 bin tabak serpme kahvaltı olacak. Bir insan 50 ton yiyecek….’’daha bilmem ne akla mantığa ziyan söylemler…

Cumaya gidince haftalık resetlenen günahlar, önemli gün veya geceyi ifa edenlerin fabrika ayarlarına döndüğü anlayış….hiç bir iyilik yapma, uzak dur Yaratandan…sonra resetlensin her pislik.. Öyle mi?

Doğruluk, dürüstlük, hak, hukuk, adalet….der dururuz. ya bunları sen uygulamaz isen nerede olur ki!

Yaratan bunların sözlük anlamlarını bilin yeterli mi demişti? Uygulamayın mı diyordu. Sorgulamayın mı diyordu!

Çok eleştirilir ya Marks. Toplumdaki yoksulların acılarını ve ihtiyaçlarını bastırmak için dine sarılmalarını ifade için, ‘’Din afyonudur toplumun’’ dediği için.

Acaba toplumları uyuşturan din miydi? Dini anlatanlar mı? İnsanlık neden uzaklaşıyordu dinden. Din mi yanlıştı, Anlatanlar mı yanlış anlatıyordu?

Neden yanlış din anlatımlarına müsaade edilirdi? Neden dini gerçek boyutu ve güzelliğiyle anlatanlar ön pilana çıkarılmaz veya dışlanır ?

Neden Yabancı örgütler din anlatıcılarını özel yetiştirir ve onlar için kaynak aktarırdı?

Neden sormadık soramadık: Ağam; sen fakirliği bana öğütlerken löküs bir hayat yaşıyorsun ? diye.

Dünyada bir hurinin maliyetinden habersizler, bir ev kirasından habersizler, hayallerle neden avuturlar bizi.  Mürted ve dahi zındık ve dahi kefere ve münafık olmamak için belki de. belki de korkutulduğumuz için. Belki de kocaman diplomalı cahiller olduğumuz için…

Din miydi bu anlatılanlar? Kimdi dindar?

El cevap: yolların kılavuzları çok kirli , kalpler çürümüş, beyinler çürümüş. Yollara düşenlerin de hali bunlarda geri değil ne yazık ki Anam babam!

Biz yoldan çıkmamak için duamızı yapalım. Amin demek veya dememek sizin elinizde…

Zaman odur ki

Halkı dindar olan bir toplumda davranış olarak yapılan duadır. Bu dua olumlu ve olumsuzu iç içe barındırır. vicdanın doğru kısmı onaylarken, yanlışı sorgulayacaktır.

Ya Rabbi !

Gafursun, örtersin hatalarımızı.

Rahimsin, acır merhamet edersin yarattığın her şeye.

Rahmansın, hiç bir ayırım yapmadan çalışana karşılığını verirsin,

Tevvabsın, özürlerimizi, pişmanlıklarımızı  kabul edersin , affettim! Hadi ağlama , hüzünlenme dersin….

Vedudsun, seversin, sevdirirsin bizi.

Seni seviyoruz, saygı duyuyoruz Sevginden ayırma bizi.

Gülümsemekten, Helal gülümsetmekten ayırma bizi.

Ya Rabbim!

Patatese, garputu, poteyto, potesyo, ve gostil diyenleri affeyle!

At hırsızlığı yaparken ölenleri şehit eyle! Devlet malı çalarken yakalanıp acı çekenleri ve yaralananları gazi eyle.

Her şeyi bilen Allahım!

Sakalımı bıraktım, namazımı kılarım, önemli makam ve mevkiye, şekilcileri sevmeyenlerin gelmemesi için; torpil yapmayı, torpil bulmayı nasip eyle.

Can Allahım!

Namazımı ön saflarda kılıyorum. Zekat ve sadaka vermek için müşterilerimi iyi kazıklıyorum. Buna da ticaret deyip helal diye uydurmalar yapıyorum. Fetvalarımı da biraz yardımlar yaparak alıyorum. Kazıklama ve kandırmalarımı daim eyle ki sadakamı göstere göstere vereyim!

Yoldaş Allahım!

Amarikanya, Alamanya ve diğer bilimum kefere devletleri düşman bilir kefere kabul ederim.  Bunların zulüm ve Müslümanlara çektirdikleri acıları bilirim. Bunların yaptıklarını her türlü sosyal mecrada lanetledim. Kınadım. Yahudiye  Beddua ettim. Bunları makbul eyle !

Ancak bunların, her türlü ürünlerini kullanmaktan, mekanlarında hınzır eti ürünlerinden yemek yemekten, Yahudi içeceklerini içmekten bizi mahrum eyleme !

Güzel Allahım!

Huzursuzum, mutsuzum, doyumsuzum, bu küresel hastalılardan bizleri, bol harcamalar yaparak, kredi kartlarını patlatarak, bol faiz kullanarak, insanları kandırarak, hileli mal satıp, çok kazanarak kurtulmamızı nasip eyle !

Çok okuyamıyorum. Zamanı israf etmeyeyim diye. Onun için yalan yanlış bilgilere inanarak, israf olmamızı sağlayan, gerçek bilgileri değil; uyutma bilgilerini veren büyük zatları başımızdan eksik etme !

Dost Allahım!

Tv’lerimizi, gereksiz konuları işleyerek bizi karamsarlığa iten, ailemizi, geçmişimiz kötü göstererek her türlü ahlaksızlığı özendiren, bizleri aşağılayan yapımlardan uzak eyleme !

Bagışlayan Allahım!

Rezil aile proğramlarımızın faydasızlığını daim eyle !

Reklam ve tanıtımlarla daha fazla halkı kandırmamıza yardım et ki daha fazla satış yapıp sadaka verelim. Keyfi alemler yapıp dünya zevklerinden mahrum olmayalım. Her türlü pisliği yapmamıza ve uygulamamıza yardım eyle !

Yollarimı güzelleştiren Allahım!

Yalan konuşmayı, iftira atmayı, bencil davranmayı, böbürlenmeyi, aldıklarımla hava atmayı, insanları küçümsemeyi, haksızlık ve adaletsizlik yapmayı, rüşvet alıp vermeyi seviyorum.

Neden dersen bu mübarek kulunu sen yarattın. Bu kulun üzülmesin diye yapıyorum. Kulunun üzülmesine fırsat verme !

Fıkradan Anladıklarımız

  1. İnandığını yaşamadıktan sonra ne kadar samimi müslüman olabilirsin
  2. Yanlış inançlar fayda değil zarar verir.
  3. Yola çıktığımız yoldaşa dikkat etmeliyiz.
  4. Doğruluk dil ile değil davranışla olur. Din samimiyettir.
  5. Din anlatım değil, kültür değil yaşam içindir. Davranışlarımıza yansımalıdır.
  6. Bize doğru diye anlatanların hayatlarını sorgulamak gerekir.
  7. Önemli makam ve mevkideki insanların liyakatlı olması gerekir
  8. Sidik suyu ile abdest alıp namaz kılınmaz. Hınzırdan kurban olmaz.
  9. Kötü niyetle iyilik olmaz ve iyilik bulunmaz.
  10. Ağlatan gülmez, aç bırakan tok ölmez.

 

 

Şu Yazıya da Bakabilirsiniz

Konuşursam Varım!

Konuşursam Varım! Değer dediğimiz nedir acaba! Değeri belirleyen; Konuşmak mı? Ses mi? Söz mü? Düşünmek …

Bir Yorum

  1. Melek Günaydın Çifci

    Kaleminize yüreğinize sağlık hocam “Din anlatım değil, kültür değil yaşam içindir. Davranışlarımıza yansımalıdır.” Bu iki cümleniz kul olarak bütün yanlışlarımızı özetlemiş. Kur’an’ın ibadet yönü ile ahlaka ve sosyal hayata dair emirlerinin birlikte bir denge halinde yaşanmasının önemini kendinize has düşündürücü bir üslupla anlatmışsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir