Bu Sinekler Bizim Değil, Komşunun Sinekleri Ali Cabbar!

Bu sinekler bizim değil, komşunun sinekler Ali Cabbar!

Hayatta o kadar çok küçük şeyleri dert ediniriz ki. Bu küçük şeyler yüzünden, en güzel nimet olan gülümsemekten vaz geçeriz. Gözlerimiz güzellikleri görecek iken ayrıntılara takılır, o ayrıntılarda boğulur gideriz.

‘’Bu benim yapım’’ deyip işin içinde sıyrılmaya çalışırız. Küçük ayrıntıları dert edinenlerin çoğunun, aslında derdi de yoktur.

Ayakkabı beğenmeyen insan, ayağı olmayanı düşünmez bile. Evini beğenmezken sokaklarda yatanlar aklına gelmez.

Küçük bir baş ağrısına ‘’ölüyorum’’ derken yatalak ve ölümcül hastanın acısını düşünemez.

Garip bir varlıktır insan.

Yeryüzü yanar… gökyüzü yanar…insanın sol yanı yanar, …

Buralarda yanan canları düşünmez de, benim çakmağım neden yanmıyor acısını yaşar.

Ruhu ve midesi aç olanları düşünmeden, zevkinin açlığından yakınır

Dünya temizdi.

Yeryüzü temizdi.

İnsan temizdi.

Duygular düşünceler temizdi.

Ve büyüdü insan…ve hepsini kirletti

Hepsini biz kirletmişken kirleteni başka yerlerde aramak ne acı…

Zaman Odur ki

Memur Ali Cabbar biriktirdiği parayla, yabancıların gittiği tatil mekanlarına gidemese de, bir pansiyon odası kiralar internet üzerinden. Oda ve ortak kullanılan elektrik ve suya para verecek ve yiyeceğini karpuz ekmek halledecektir. Böyle düşünür. Kendisi, eşi ve çocukları için.

Gitmeden önce özellikle bir maruzatını dile getirir. Sinek vızıltısı bütün gecesini uykusuz bıraktığı için, sorar tekrar tekrar.:

-Abe! Gurbanın olayım! Sinek yok değil mi pansiyonda!

-Yok yok. Sinekler uğramaz buraya. Tertemiz pansiyon. Lütfen içiniz rahat olsun.

-Aman Beyefendi ben sinek vızıltısına karşı hassasım. Uyuyamam yatamam psikolojim bozulur hasta olurum….

-Lütfen! Rahat olunuz Ali Cebbar Bey . Kırk yıllık pansiyon hizmeti veriyoruz.  İnternet sayfamızdaki hakkımızda söylenen yorumlarda bir tane bile olumsuz ifade yoktur. Güvenebilirsiniz….

Ali Cebbar, sonuçta ikna olur ve  ücretini öder. Bir hafta sonu ailece mekana gider. Danışmaya uğrar. Gerekli evrakları imzalamak için oturur.

İmzaları atarken ensesine bir sinek dokununca, birden ‘’şaap’’ diye onu öldümeye çalışsa da sinek kaçar. Son imzayı attığı andada sineğin birçok arkadaşının, mekanda cirit attığını görürken, bir tanesi tam burnunun ucuna konsa da yakalayamaz.  Neye uğradığına şaşırır. Ve pansiyon sahibine:

-Beyefendi! Özellikle sordum. Defalarca sordum. Sinek var mı? Hassasım dedim. Yok dediniz. Ama ortalık sinek kaynıyor. Bu neyin nesi!

Ali Cabbar’ı sakin bir şekilde dinledikten sonra pansiyon sahibi şöyle der:

Efendim!  Hala iddia ediyor ve söylüyoruz. Yaz mevsimi olmasına rağmen pansiyonumu tertemizdir. Bu sinekler pansiyonumuzun değil. Yan tarafta çiftlik var. Bu görmüş olduklarınız komşumuzun sinekleri.

 

Fıkradan Anladıklarımız

  1. Küçük sıkıntıları kafaya taktığımız sürece onlar iç dünyamızda büyür ve hayatı çekilmez kılar
  2. Bir ürün , hizmet veya mal alırken dikkatli olmalıyız
  3. Sanal dünyadaki gerçeklik gibi görünenler çoğunlukla yalan ve yanlışlardan ibarettir.
  4. Bir insan veya kurumun uzun yıllar bir işi yapması kaliteyi göstermeyebilir.
  5. Küçük sıkıntıları büyütmeyen insanlar, daha fazla mutlu ve huzura yakındır
  6. Bizde olan kötü huy ve durumları kabullenmeyip genelde etrafa bahane buluruz.
  7. Komşu komşuyu çekemez. Hatta bununla ilgili bir atasözü şöyle der. ‘’Komşu komşunun tavuğunu kaz gibi görür’’ durum böyle olsa da en yakın komşu kırk yıllık uzaktaki akrabadan iyidir
  8. Özgüveni yüksek olan insanların ikna kabiliyeti yüksektir ve hayatta başarılı olma durumları yüksektir. Özgüveni yüksek insanlar yetiştirirken mutlak özgüvenin de zehir olduğunu unutmamak gerekir.
  9. Hayatta vızıltı oluşturanlar genelde korkak ve kaçmanın peşindedirler. Bunların peşinden koşmak cesaret değil sadece zaman kaybıdır.
  10. Ev sahibi güzellikleri yaşayamaz iken misafirin yaşaması toplum içinde kindarlığı büyütür. Bu durum toplumsal ayrışmayı da beraberinde getirdiği gibi kurumlara olan güveni sarsar.
  11. Sorunlara sebepler yok edilmeden ,güzel sonuçlar elde edilmez.
  12. Küçük insanlar tekleri (kişileri), normal insanlar olayları ve olguları, büyük insanlar, arka plandaki fikirleri konuşur.

Şu Yazıya da Bakabilirsiniz

Romantik Bir Aşk Mektubudur!

Romantik Bir Aşk Mektubudur! İkinci dünya savaşına ( 1 Eylül 1939 – 2 Eylül 1945) …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir