Zaman okur ki…
Kalabalık cemaati olan bir cami vardır. Ve Oraya yeni bir imam atanmış, çevre incelemeye de gerek duymamıştır . Aşkla heyecanla ilk defa yeni camide yatsı namazını kıldırıyor.
İmam Efendi Kalabalık cemaatı görünce, Başlamış Bakara suresini okumaya. Anlamını bildiği için çok da tatlı okuyormuş ancak cemaat yorgun. Ve kimse anlamını bilmiyor. Bir ve ikinci rekat derken bitirmiş sureyi. Selam verince, cemaatin mırıldamalarını duyunca, rahatsızlık verdiğini anlamış ve açıklama yapmış:
Değerli cemaatim Bu surede Allah bir inekten, sığırdan (bakara) , onun kesilmesinden bahsediyordu. Bakara sahip olduğumuz güçtür. Tabularımızdır. Allah’ın dediklerinin önüne geçen her şeydir. ( Bakara Suresi, 256 ayet olup, 2.5 cüz ve 56 sayfadır) Yarın sabah İnşallah Fil Suresini okuruz.
Cemaatin din bilgisi, Kur’an bilgisi zayıf. Dini sosyal medyanın dedikodularından öğreniyor yalan yanlış. Ve hepsi düşünüyor: Uleen, Bu inekten bahseden sure 56 sayfaysa filden bahseden sure , daha büyü.tur. Mutlaka 300 sayfa vardır. Biz bu şekilde dayanamayız ve gitmeyiz derler. Camide sabah namazında kimse olmayınca , Hoca, gün içinde cemaati tek tek dolanarak gerçeği anlatır.( fil Suresi 5 ayet olup 3 sıradan ibarettir. Yani fil Suresi kısadır.)
Fıkradan Anlayabildiğimiz:
- Etkili yetkili kişi veya eğitimci kişi, özellikle imamlar Ders verdikleri veya önüne geçtikleri kişileri iyi tanımalıdır. Kişilerin seviyelerine göre tavır ve davranışlarda bulunmalıdır.
- İnsan ne kadar bilirse bilsin, ne kadar anlatırsa anlatsın, karşındaki kişinin anlayabildiği kadarını onlara verebilir.
- İnsan Dinini, kaynaklarından (Kuran, Sahih Hadisler…) öğrenmelidir. Ve en azından her Müslümanım diyen temel kaynaklar bilgisine sahip olmalıdır.
- Yeni işe başlayanlar mutlaka çevre inceleme yapmalıdır.
- Soru ve sorunlarımızı yerinde ve zamanında dile getirmeli veya çözmeliyiz. içimizden pazarlıklar yapmak bize kayıplar yaptıracaktır.