Çiftçimizin /Tarımımızın Sorunları …

Tarımın /Çiftçinin Sorunları
Tarımın /Çiftçinin Sorunları

Çiftçimizin /Tarımımızın Sorunları …

Tarım, bir çiftçinin, çevreyi ve çevreye zarar vermeden tarımsal faaliyetlerin olumsuz etkilenmeyecek ve en yüksek değerde ürün elde etme çabasıdır. Bu tanım çok farklı şekillerde de yapılmaktadır.

Tarımı öğretenler, okuyanlar ve uygulayanlar arasında etkili iletişim için, tarım teriminin tanımı konusunda bir anlaşma olması şarttır. Lakin bunun olması da zordur. Kimisi tarım der, bir başkası kazanım, bir diğeri Tarımsal üretimin devamlılığı, Bir başkası sürdürülebilir tarım der….Her ne derseniz deyin, bir çiftçiye göre Tarım;  ürün çeşitliliği, ürünün satılması ve kar elde edilmesi, ürünün elde edilirken az maliyetli olması, Yeterli su ve enerji ihtiyacının karşılanması ve bilinçli tarımın yapılması, Tarım temel ihtiyaçlarının ucuz olması der. Çiftçimizin Sıkıntıları çok mudur denilse, Bütün çiftçiler , evet çoktur diyecektir…. Pahalılık, plansızlık, eğitimsizlik, desteksizlik…

Biz teknik tanımların peşinde koşmayacağız. Birkaç gördüğümüz soru veya sorunu dile getireceğiz. Kendimizce bildiğimizi yazacağız.

Toprakla uğraşanlar bilir ki, Tarım; Mevzuat, toprak, tohum-fide,  gübre ve ilaçlar, alet -ekipman, ürünün yetiştirilmesi, pazarlama ve satışı, ürün sonrası toprak ve ekipman bakımları olarak değerlendirir. Bunlar bütün bilimsel terimlerin önünde yer alır.

Ülkemizde ekilen torakların yanında ekilemeyen topraklar da vardı. Özelin ve devletin elinde bu topraklar toplanmıştır. Bu konuda birçok sorunlar, yakarışlar vardır ve olacaktır. Parçalanmış topraklar…Büyük şirketlerin kiralayıp kullandığı , küçük çiftçilerin ezildiği topraklar,… tarımsal üretime uygun olduğu halde boş kalan topraklar….Bazı yakarış ve sorunlardan sadece birkaçıdır.

Ülkemizin Çoğu bölgesinde ili ve ilçelerinde Devletimizin kurduğu , birçok kuruluşlar vardır. Ülkemizdeki bu tarımsal kuruluşlar evrak işlerinden ziyade Toprağa dönüş yapmalıdır.  bilgi ve birikimlerini  toprakta olanlara, toprakla uğraşanlara dönmelidir.

Tarımda toprağı boş bırakmamak için, farklı ürünler yetiştirilmelidir. ancak toprağın besin ihtiyacı da karşılanmalıdır. Çünkü o toprak verim vermeyecektir. Bunun için devletin destekleri artmalı ve ciddi planlamalar yapılmalıdır. Ve çiftçi her alanda ücretsiz bilinçlendirilmelidir.

Modern dünyada sürdürülebilir tarımın çok önemli olduğu son zamanlarda daha fazla ortaya çıkmıştır. Temel gıda ürünlerini oluşturacak bitkilerin ülkemiz topraklarında yetiştirilmesi mümkündür. Verimli topraklarımız bu konuda gayet de cömerttir. Yanlış politikalar, Plansızca yapılan çalışmalar, geleceği öngörememek bizi birçok sıkıntıya sokacaktır.

!. Dünya Savaşında Rusya’nın savaştan çekilmesinin nedeni olarak;  boğazlardan geçemeyen buğday gemileri olduğunu  yıllardır okuduk ve okuttuk. Buna rağmen Tarihten ders alamamak da acı olsa gerektir.

Sürdürülebilir tarım için tohumlar çok önemlidir. Kısır tohumlar ve dışarıya bağımlı hale gelen tohum endüstrisi, çiftçileri çok olumsuz etkilemektedir. Günü kurtarma derdinden çok, geleceği inşa derdinde olmalıyız. Hibrit olarak aldığımız bir tohum, ilk yıl fazla ürün verebilmektedir. Ancak çiftçiyi her sene tohum için dışarıya muhtaç hale getirir ki bu da kazancın azalmasıdır. Var olan tohumlarımızı iyileştirilerek kullanmak, ülkemiz için uzun vadede faydalı olacaktır.

Aynı zamanda hazır alınan tohumların Biyolojik Silah olmadığını kim ispatlayabilir. Gittikçe artan bitki hastalıkları ve bu hastalıklar için Tohum Merkezlerinin ilaç sunması garip değil midir?

Bunun için yapılan AR-GE çalışmaları ne yazık ki çiftçiye yansımamaktadır. Çiftçinin Bilimsel ifadelere, süslü cümlelere ihtiyacı yoktur.

Şu çok iyi düşünülmelidir. İşgal edilen ülkelerin ,neden öncelikle tarımsal tohumları dışarıdan almaları şart koşulur.?

Atalık tohumlarımız neden bilimsel adı altında devre dışı bırakılmaktadır.? Gelişmiş ülkeler tohum bankacılığı üzerinde yoğunlaşırken, kendi tohumlarını korumaya odaklanırken biz neden bu alanlarda geriden gidelim.

Neden küresel güçler tohum konusunda kendine muhtaç hale getirmektedir.?

Tarımda bitkinin büyümesi için gerekli olan azot, fosfor ve potasyum gibi besin maddelerini içeren gübre ciddi bir durumdur. Üretici, Ürününün yetişmesi için gerekli şartları teknik olarak bilememekte, ve doğrudan gübre ile ektiği ürünün besin ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Gübre maliyetlerinin de fazla olması üreticiyi zorlamaktadır. Bu durum sürdürülebilir tarımı zorlamaktadır. Böylece kazanamayan çiftçi farklı alanlara yönelmekte veya bu işi yapanlar kar elde edememekten şikayetçi duruma gelmektedirler.

Çiftçimizin Sıkıntıları Cok mudur?
Çiftçimizin Sıkıntıları Cok mudur?

Ülkemizin çoğu yerinde yağış ve su kaynakları aslında vardır. Ancak, bu suyun kontrol edilemeyişi, bilinçsiz sulama, sulama ekipmanlarının pahalılığı tarım için önemli bir sorundur. Sulama imkanı olmayan binlerce dekar alanlar mevcuttur ve buralarda kuru tarım veya dinlendirerek ( nadas ) tarım yapılmaktadır. Bu ise ciddi ekonomik kayıpları da beraberinde getirmektedir. Mevcut sudan en iyi şekilde yararlanmak için bu sulama sistemleri uygun şekilde kullanılmalıdır. Kanallar uygun ve yeterli dağıtıma sahip olmalıdır. Ayrıca, tuzlanmaya yol açabileceğinden, su birikintisi ve aşırı kimyasal ürünlerin kullanımından kaçınılmalıdır. Uzakta olan suyun toprakla buluşması için hükümetlerin yeterli ilgiyi göstermesi gerekir.

Doğal Kaynakları bu günlerde ve zor zamanlarda kullanmak veya kıt ve kötü kullanmak kimseye fayda sağlamayacaktır.

Tarımda verimliliğin artırılabilmesi için , İlaç ve Gübre unsurunu tekrardan dile getirip, bunlar kontrol altına alınmalıdır. Etkili ve yetkili merciler bu konuda yatırım yapmaktan çekinmemelidir. Çünkü bu durum hayati bir meseledir.

Tarımsal verimliliğin sürdürülebilmesi ve bu verimin artırılması için Etkili mercilerin, Çiftçiyi özel sektörün insafına bırakmaması gerekir. Her alanda olduğu gibi, Üretici yetiştirdiği ürünü birçok sebepten dolayı kendisi pazarlayamamaktadır. Bu durum ya minimum düzeyde kar etmesini veya zarar etmesini sağlamaktadır. Durum böyle olunca aracı dediğimiz şirketler ortaya çıkmakta ve ürünün gerçek değerinden daha fazla fiyata satılmasının sağlamaktadır. Kişilerin ve ülkelerin ekonomik durumunu da olumsuz etkilemektedir. Ve toplumsal sınıfların oluşmasını sağlamakta ki bu durum gelecek açısından tehlikeli durumları da beraberinde getirecektir. Bunun için Çiftçileri gerekli eğitimi alması önemlidir. Pazarlama teknik ve yolları öğretilirken kurumsal destekler de verilmelidir.

 

Şu Yazıya da Bakabilirsiniz

Evlerimizde Yetiştirilen Çiçekler ve Bakımları -2-

Evlerimizde Yetiştirilen Çiçekler ve Bakımları -2-

Çiçekler ile ilgili yazımızın bu bölümünde de daha öncekinden farklı 20 çiçeği inceledik. Bu çiçeklerin …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir