Gideyim de Hizmet Edecek Birkaç Papaz Getireyim
Bu insan yok mu! İllede benim gibi düşüneceksin. Benim dediğimi yapacaksın. Beni onaylayacaksın…
Yahu ! Ya senin dedğin, yaptığın bana mantıklı gelmiyorsa. Yaratan bana da akıl vermiş. neden senin gibi düşünmek veya senin gibi olmak zorundayım.
Ya sen yanlış söylüyor da ben doğru söylüyor veya yapıyorsam…
İnsan dedik ya. Bazen sert bir kaya , bazen zarif bir su misali. ve her zaman bencil. dominant olma düşüncesi.
kendisi gibi olmayana da sıfatı yapıştırır. o bir muhalif.
Muhaliflik, iki grup arasında veya iki kişi arasında, doğrunun ortaya çıkması için yapılan hareketlere denir. Bu durum, siyasi, dini, düşünce, fikir veya gündemdeki herhangi bir konu üzerinde de olabilir.
İnsanın psikolojik fizyolojik ve biyolojik yapısı gereği aynı olması mümkün değildir. Önemli olan ortak menfaatlerde veya orta fayda da buluşabilmek olsa da, görüşü kabul edilmeyen dışlanmaktadır.
Toplumları yükselten farklı görüşlerdir.
İnsanlar arası ilişkileri de düzenleyen, aslında, aynilik ve farklı görüşlerdir. Bu durum, ya bizdendir veya bendendir; veya öbür taraftandır veya benden değildir mantığıdır.
Farklı görüşler ( muhalif ) bizler için zenginliktir. Ve kesinlikle dışlanmayı gerektirmez.
Aykırı fikirler olmasa idi bugünkü teknolojiye ulaşma imkanı dahi olmazdı.
Farklı görüşler felsefik bakış açısı ortaya koyarken neden, niçin, acaba soru ve sorunlarını düşündürür ki, bu sorgulamayı da beraberinde getirir – getirmelidir.
Fayda ve zararlar değerlendirilir.
Bizim gibi düşünmeyen öteki olamamalıdır. Kötü diye düşünmemelidir. Tehlike olarak düşünmemelidir.
Yeryüzü aynı renk olmadığı gibi güneşin tonları da farklidir. Karanlığın bile tonları vardır.
Farklı düşünen insanlar, farklı bilgilere sahip olabilir. gördükleri, okudukları, bildikleri düşündükleri veya düşündürdükleri farklı olabilir.
İnsanların hepsi aynı bilgileri bilmek zorunda değildir. Zaten bu imkansızdır. Yapay zeka devrindeki robotlar bile aynı hareketleri yapmamaktadır.
Çok okuyanlar, araştıran ve inceleyenler, olayların sebep sonuç ilişkilerini ortaya koyanlar, düne bakarak yarını tahmin edenler genelde aykırı olarak bilinseler de, toplumlar bunlara muhtaçtır. Kendini bilge veya ari görenler bunları dışlama meylindedir.
Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı her zaman sorgulayan birileri olmalıdır. Hele ki toplumsal görev yaparsak sorgulanmaya daha fazla muhtaç oluruz.
Güçlü olan, sorgulayanları da kabullenmelidir. Şayet düşünce ve görüşlerine güveniyorsa karşı tarafı ikna etmelidir. Aklı yolu genelde birdir.
Zaman odur ki
Yıldırım Ba Yezid, kanunlar ve dine aykırı hareket ettiklerini öne sürer. Bunun için bilginlere, din adamlarına çok kızar ve onları hapse koyar.
İdamlarını ister. Onlara üç gün üç gece yiyecek dahi vermez. Araya kim girdiyse kabul etmez. Bağışlamaz onları. Ferman açık. Muhaliftirler ve idam edilecektirler.
Padişahtan korkanlar, kendi içlerine çekilirler ve çözüm de önerememektedirler. korku onları da sarmıştır çünkü. padişah o değil mi. Vardır elbet bir bildiği…Neden o kadar okumuş insanı hapse atsın ki… düşünceleri de korkuyla karışık içlerinde ve dışlarında dolanmaktadır.
Çaresizlik. Kimileri oh olsun derken kimileri yazık oldu der.
O dönemde gönül insanlarından Kör Hasan olarak bilinen Zatı Muhterem de olayı duymuştur.
Kör Hasan iyi bir ders vermek için, garip bir kıyafet giymiştir. Bu şekilde padişahın huzuruna çıkar.
Kör Hasan’ın kıyafeti deli kıyafetidir ki kendini de çok komik göstermiştir. Akıllı uslu adamın garip kıyafeti de hayli dikkat çekmiştir. Halini gören Padişah gülmekten kırılır.
- Buyur! Kör Hasan. Bu ne hal.
- ‘’Sultanım, Kafir ülkesi İstanbul’a gideceğim de yanına bir uğrayayım. Oradan bir isteğiniz arzunuz var mı diye sormaya geldim’’ der.
- Niçin İstanbul’a ( Kostantiniyye) gideceksin?
- Duydum ki sekiz yüz kadar mollayı, hocayı, alimi zindana atmışsın. Onları da idam edecekmişsin. Bizim fetva verecek alimlere, bizlere doğru yolu gösterecekler, sultanın ve devlet erkanının yaptığı yanlışları söyleyecek insanlara da ihtiyacımız vardır. Gideyim İmparatordan 40 – 50 papaz isteyeyim. Belki buraları yine Rum Diyarı yaparlar da farklı düşünenler hapse atılmaz. Yeniler yetişene kadar da bu papazlar bize yardımcı olurlar.
- Haklısın Kör Hasan! Der ve hepsini affeder. Hikaye odur ki, Ondan sonra Osmanlı ülkesinde düşünen ve aykırı harekette bulunanlar, isyan hareketine girişmedikleri sürece hapse atılmaz.
Fıkradan Anladıklarımız
- Muhalif düşünenler her zaman düşmanımız değildir.
- Bilim insanı ve alimler kolay yetişmez. Onun için de kolay harcanmamalıdır.
- Tarih göstermiştir ki sorgulanan bilim insanlarının dedikleri çoğunlukla doğru çıkmıştır.
- Her insanın anlayacağı farklı bir dili vardır. O dili bulmak gerekir.
- Bazı insanlar başlarından vazgeçmeli ki başları kurtarabilsin.
- Muhalif sorunu tarih boyunca hep olmuştur ve olacaktır.
- Büyük, affedicidir ve hoşgörü ile olaylara ve kişilere bakanlardır.
- Farklılıklar zenginliktir. Toplumsal ve kişisel gelişim için önemli bir itici güçtür.
- Bilen insan konuşur. konuşan insandan çekinmemek gerekir.