Hey Babalık! Müjdemi İsterim. Semercimiz Ölmüş!

tepinen eşek

Hey Babalık! Müjdemi İsterim. Semercimiz Ölmüş!

Gelen gideni aratır diye bir söz vardır. Ne kadar gerçektir bilemem. Kötü bir insan gidip, iyi insan gelirse neden geçmişi arasın insan ki!

Diğer taraftan, gelecek olanın iyi olduğunu nereden bileceğiz ki?  Dedem doğmamış torununa neden don biçme derdini taşısın ki?  Veya ben büyük babamın yaptığı hataları yapmak zorunda mıyım. Neden onun hatalarından ben sorgulanayım.

Acaba, iyi ve kötü ne?

Kime göre iyi . Kime göre kötü. Hep aklımızı meşgul eder bu ikilemler. Bu günlük hayatta da karşımıza çıkar.  Evde işte kurum ve kuruluşlarda da kendini gösterir bu ikilemler. Eminim fıkra bizi bir yola sokacaktır.

Zaman Odur ki

Fıkra bu ya!

İlçenin Yaşlı olan semercisi Bekir Usta ölmüş. Bunu duyan Eşekler belediye meydanında toplanmışlar ,tepinmeye ve zevkten anırmaya başlamışlar. Öyle sevinmişler ki notasız söylemişler şarkılarını.  Doğaçlama bir eğlence  yaptıkları. Yıllardır yük çekmeye yarayan, üzerindeki semerleri yapan İnsan ölmüştür. Eşeklere göre semerci zalimdir. O ölümü çoktan hak etmişti zaten ,diye düşünülür.

Yaşlı ve biraz hasta olan kır bir eşek sırtını belediye duvarına vermiş düşünüyordu. Yanına gelen yeni yetme,  bıyıkları yeni terleyen eşek söylenir:

-Hey Babalık!  Bırak düşünmeyi.  Haberin yok galiba. Müjdemi İsterim. Semercimiz ölmüş.  Bu gün bizim bayram günümüz.  Mıyıl mıyıl orada bekleyeceğine, sen de katıl eğlencemize.

Yaşlı Eşek:

-Ne olmuş öldüyse. Ölümlü dünya değil mi burası.

-Babalık kaç yaşına gelmişsin anlamıyon mu. Cahil misin sen! Semerci olmayınca, artık sırtımıza semer yapılmayacak. Sırtımız yara bere olmayacak. Çünkü semer yok, iş yok. Baskı yok. Nerde çayır var git oraya. Nerede eğlence var git oraya. İster anır. İster tepin. Bundan sonra böyle olacak anlayacağın. Özgürüz artık özgür!

Genç eşeğin konuşmasına , yaşlı eşek, katıla katıla gülmüş.  Ve demiş:

-Şaşarım aklınıza. Siz bugün tepinerek eğleneceğinize, yas tutmalısınız. Üzülmelisiniz. Bekir Usta içinde Fatiha okumalısınız. En azından o sırtımızın ölçüsünü biliyordu. Bizi çok fazla rahatsız etmeyecek semerler yapıyordu. Yarın öbür gün bir acemi semerci getiriler, ölçüyü tutturana kadar anamız ağlar.

-Ne yapalım o zaman!

-Siz semerciden kurtuldunuz, eşeklikten kurtulmadınız. Bizler eşek kaldıkça sırtımıza semer vuran çok olur. Bırakın eğlenceyi de eşeklikten nasıl kurtuluruz onu düşünün.

Fıkradan Anladıklarımız:

  1. Kendi çıkarlarımız için, en acı olan ölümlere sevinmemek gerekir. Bu durum saygısızlığı ve duyarsızlığı ifade eder.
  2. Kısa vadeli çözümler değil uzun vadeli çözümler düşünmeliyiz.
  3. Kendimizi değiştirmediğimiz sürece, çevremizdeki değişimler bizi olumlu etkilemeyecektir.
  4. Tecrübeler önemlidir. Büyüklere her durum ve şartta saygı göstermek gerekir. Çünkü onların çoğunluğu gençlerin hayallerini yaşamıştır.
  5. Değişim talepleri iyi düşünülmelidir. Ağır yük ve zor şartlar içindeki yaşam mücadelesi ölümleri bayram yapabilir. Bu veya bunlar zaten eşek deyip merhametsiz davranılmamalıdır. Eşek de olsa yaşamın zorluğunu anlayabilir ve bu durum semercileri düşündürmelidir.
  6. İş veya bir meslek yapan insanlar yerine geçecek olanı yetiştirmeli ve bunu tanıtmalıdır. Yoksa  olumsuz bir reklam olur.

 

Şu Yazıya da Bakabilirsiniz

Romantik Bir Aşk Mektubudur!

Romantik Bir Aşk Mektubudur! İkinci dünya savaşına ( 1 Eylül 1939 – 2 Eylül 1945) …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir