Huysuz Kim Derviş! Aynaya Bakandır!
Geç kalınan bir şey yoktur aslında hayatta. Belki de zamanı gelmemiştir. Her yaşın ve her durumun farklı güzellikleri vardır anlayabilene.
İnsan, dünyada kalmayı çok sever. Cenneti arzulasa da, öleceğini bilse de, dünyaya sahip olmak için, gece gündüz didinir durur. Bu duruma da öyle gerekçeler bulur ki, hiç uyumasın, dinlenmesin, hep çalışsın demek zorunda kalırsın.
Elbette işleyen demir pas tutmaz. Çalışmak sağlıktır. Lakin aile olduğumuzu unutmamamız gerekir. Bedenimizin ve ruhumuzun da dinlenmeye ihtiyacı olduğunu bilmemiz gerekir. Sağlığı kaybettikten sonra, gülümseme gittikten sonra , çalışmanın ne anlamı var ki.
Sakla samanı gelir zamanı devri bitti. Her şey canlı için vardır. İnsan içindir. Dünya ve içindeki sadece bir samandır. Ya maddi ateş ya kalbi ateş her şeyi yakar ve götürür. Değerli olan insandır.
Zaman odur ki
Yaşlı çift, çok çalıştılar gençliklerinde. Beden yoruldu. Sinirler yoruldu. Bir gün o kadar süredir dünyalık için çalıştık çabaladık. Kazancımız için birbirimizi yıprattık. Baş başa kalamadık. Zaten çoluk çocuk kendi derdinde. Sadece ikimizin olduğu bir tatil yapalım derler karı koca.
Orası nehir, burası yayla, şu ilçe bu il…derken gezmişler. Tabii ki her gittikleri yerde de hastanelere de gitmişler.
Boğaza nazır bir lokantada yemek yerler aynalı bir masada. Uzun süre aynalı masada kendilerine, ,sonra birbirlerine ve gençliklerine baktılar. Örtüsü serilince de yemeklerini yediler….
İstanbul’dan çıkıp, Bolu tünelini geçmişlerdir. Keyifli bir müzik çalarken ; Kadın:
-”İstanbul’da ki lokanta da gözlüğümü unuttum. Geri dönüp alalım deyince, Eşi yenisini alırız dediğinde; kadın, mahcup bir ifadeyle, gözlüğün yanında dişlerim de var” der.
Geri dönerler. Adam Bolu’dan İstanbul’a kadar, offlar, patflar, eşine demediğini bırakmaz. Kadın da hiiiç sesini çıkarmaz ki, eşi stresini atsın. Unutmamalıydım deyip hatasını kabul eder.
Sonunda Restoranın önüne ulaşırlar. Kadın arabadan iner, restorana doğru giderken, Eşi arkadan seslenir:
-Hanııım! Gitmişken benim şapka ile çanta cüzdanımı da almayı unutma!
Fıkradan Anladıklarımız.
- Çok konuşanlar ve suçlayanlar genelde hatalı olan insanlardır.
- Sağlıklıyken birbirimize değer verip, baş başa geçirebileceğimiz zamanlar ayarlamalıyız.
- Eşine işi kadar değer vermeyenler, değersiz kalacaktır.
- Eşlerden biri sinirliyken diğerinin susması aile birliği için önemlidir.
- Hata ve yanlışlar bizler içindir. Her durum ve şartta relax olup sakin kalmayı başarmamız gerekir.
- İnsan kendini değerli görürse, başkasının değerine muhtaç olmaz ve değersizlik te hissetmez.
- Gülümsemek, gülümsetmek faydalıdır, sağlıklı yapar.
- İnsanlar birbirine aynı fedakarlığı yapmaz. Fedakarlık çeşidi fazla olup,’’ benim için ne yaptı değil; ne yapmadı ki ‘’ şeklinde kendimize sorarsak doğru cevaba kolay ulaşabiliriz.