İstihbarat Eleman Alıyor: Kamuflaj Sınavı
Sınavlar önemlidir hayamızda.
O sınavlar çoğu zaman gerekli denilse de sınavları başarmak da yetmez çoğu zaman. Her sınav bizleri, ruhen ve fiziken yıpratır. Düşünme duyularımızı alıp bizi makine haline getirebilir. Öyle de olsa ekmek aslanın midesinde deyip çalışır dururuz. Sınavlardan sınava, koşar adımlarla gideriz. Zannederiz ki kazanamaz isek dünyanın sonu. Öyle programlanırız çünkü okul ve aile üyelerimizce.
Hayatımızın ilk yirmi yılı sınav maratonudur. Yazık demekten gayrı diyecek bişey yok.
Sınavları geçeriz. Başarırız. Ama hayatta başarmak da yetmez bazen. Sesimizin çıkması da gerekir. Sesimiz çıkmaz ise ezilir de eziliriz. Bunların yanında oyunun kurallarını bilip ona göre oynamak da gerekir.
Hayat sadece bir oyun ve eğlencedir. Kimimiz rolüne fazla kaptırır kendini, kimimiz zaten bu bir oyun deyip, doğaçlama yaşar hayatı, kimisi de uyduk hazır olan düzene deyip gider.
Zaman Odur ki
Fıkra bu ya!
Memlekette işsizlik almış başını gidiyor. Gençler nerede iş alımı duysa, kuyruklar oluşturuyor. Böyle bir durumda binlerce müracatın yapıldığı İstihbarat teşkilatına bir eleman eleman alınacaktır. Ön elemeler yapılır ve son bir sınav kalmıştır. Bu sınav kendini gizleyebilme sınavıdır yanı kamuflaj sınavı.
Binlerce kişi elenmiş ve beş kişi kalmıştır. Kalan beş kişiyi bir odaya koyarlar ve beş çuval verilir ve kendinizi burada gizleyin denilir.
Herkes çuvallara girmiştir. Görevliler gelir çuvalları tek tek acımasızca botlarla tekmelemeye başlarlar.
Birinci çuvaldan, bir süre sonra :
–miyaaav , miyav ….sesi gelince, bu kediymiş denilip bırakılır.
İkinci çuval tekmelenir :
–hav haav haaaavv… sesi gelir. Bu kopekmiş denip bırakılır.
Üçüncü çuval :
-möööö, mööö mmöövaay….sesleri geidiği için, bu da öküz veya inekmiş denip bırakılır.
Dördüncü çuval tekmelenince :
–üüüvv ülii üüüü…..sesi çıkınca bu çuvaldaki de horozmuş denilir.
Beşinci çuval tekmelenir. Nasıl tekmelendiyse bir türlü ses çıkmıyor. Çuvaldan kan sızlıyor lakin içinde en küçük bir ses yok. Yıllardır işsizdir içindeki. Öyle şartlanmıştır ki sınavı kazanmalısın denilmiştir. Görevliler:
-‘’Helal olsun! İşte kamuflaj böyle olmalı!’’ diye söylenirken, tekrar çuvalı tekmelerler. Artık can acısına dayanamayan ve işten vazgeçen, çuvalın içindeki Temel ,can havliyle bitkin bir ses tonuyla bağırır:
-Pataatees, pataatteeees…..
Fıkradan Anladıklarımız
-
- Sınavlar hayatımızın bir parçasıdır. Sınavlar hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Her sınav bizi farklı yönlerden birazda olsa yıpratır.
- Hayat sadece sınavlardan ibaret değildir. Kendi seslerimizi duyurabilmek de sınavın bir parçasıdır. Bu ise kendimize güvenmekle mümkündür.
- Hayatta bir çok insan farklı rollere bürünerek hayat filminin sonunu bekler. Hep roller yapılır durur insanlar. Bu rollere çoğunlukla da inanmaz.
- İş bulabilmekte aşırı rekabet vardır ve bu rekabette acı çeken hep biz oluruz. Ve her sınavda hayal kırıklığı yaşamamız da olasıdır.
- Hayatımız hep bir kamuflaj sınavı. Kimimiz dogruları makamindan mevkisinden olmamak icin kamufle okuyor, kimimiz yeni menfaatlerin gelnesi icin kamufle okuyoruz. Kendimuzi oyle rolkere sokuyoruz ki, patates de oluyoryz,köpek de, tavukda….