O Kız, Senin Kardeşin…Evlenemezsin Oğlum !
Güven… Güvenmek ne güzeldir. Korkmadan, çekinmeden kuşku duymadan bağlanmak…
Ailede güven, işlerimizde, siyasette ve bir çok alanda güvenmek , güvenebilmek ve de güven verebilmek, ,ne kadar güzel ve özeldir insan ve insanın ruh sağlığı için.
İnsan ilişkilerinin temelidir güven. O güven gittiği zaman her şey sahteleşiyor. Yapmacık gülümsemeler, bıyık altı tavırlar, kısıtlamalar, kıskançlıklar, tedbirler acılar artıyor ve gözyaşları çoğalıyor. Eğer güven kaybolmuşsa, gücünde yoksa sebeplerini haykırmaya, sessizliğe çekiliyor insan. Korkuları, kuşkuları tereddütleri ve yalanları çoktur artık insanın kurumun ve kuruluşların…
Böyle durumlarda da fıkralar imdadımıza yetişir. Bir nebze de olsa olay ve olguları farklı açılardan açıklar. Bazen de çözüm yolunu gösterir bize.
Zaman odur ki
Çok evvel bir zamanda, dünyanın herhangi bir yerinde gencin birisi, bir kıza aşık olur. Aşk bu. Yemeden içmeden kesilir. Gece ve gündüz sevdiğinin hayaliyle avunur. Durumun kötüye gittiğini gören baba:
-Evladım neyin var. Neden böyle sessizliktesin ve darmadağınıksın dediğinde.
-Baba ben şu mahalledeki şu kıza aşık oldum. Ondan gayrısını göremez oldum. Onunla evlenmek istiyorum der.
Baba, boynunu büker mahcup bir edayla:
– Aşk güzeldir. Lakin onunla evlenemezsin.
Neden baba ?
-Çünkü o kız senin kardeşindir.
Şaşırsa da bizim genç kabullenir olayı bir süre sonra alışır ayrılığa ve başka birine aşık olur. Yine babayla konuşurlar bu durumu.
Baba:
“Evlenemezsin. O kız da senin kardeşin” der.
Genç, iki yıl içerisinde hangi kızı sevmişse, baba aynı ifadelerle karşı çıkar. Ve her defasında uyarır oğlunu: “Aman oğlum annene söyleme nolur”. Evlat artık şüphelenmiş ve güveni kaybetmiştir. Sevdiklerinden ayrılmak ona ağır gelmiştir ve bir gün annesine durumu açıklar:
Anne ! Kimi sevsem babam, “o kız senin kardeşin” diyor ve ben de mecburen onları bırakıyorum. Çok yalnızım. Ne yapacağımı bilmiyorum…
Anne, gayet sakindir. Çayını içer bir taraftan, diğer yandan dizine başını koymuş çocuğunun başını okşarken onu kaldır ve gözlerine bakarak der.
Yavrum:
– Ben onun hareket ve davranışlarını biliyordum. Gayet rahat ol. İstediğin kızla evlenebilirsin. Çünkü senin baban gerçekte o değil.
Fıkradan Anladıklarımız
- Kim ne yaparsa kendine yapar. Kişi yanlış yaparsa, ilahi adalet gereği kendine de yanlış yapılır.
- Bize ahlak dersi verenlerin çoğu aslında hata ve yanlışlarını kapatırlar. Atasözümüz bunu “Tencere dibin kara, seninki benden kara” diye özetlemiştir.
- Sorgulayanlar sorgulanmalıdır.
- Kadınlar sadece zamana bırakırlar. Boşuna kadının fendi erkeği yendi deyimi oluşmamıştır
- Hiç bir şey gizli kalmaz. Bir gün her şey açığa çıkacaktır. Kandırmaya çalışanlar aslında kendini kandırmıştır.
- Güvenin kaybolması ve bitmesi yanlışların ortaya çıkmasının başlangıcıdır. Tünelin ucu gözükmüştür.