Öğretmenler Atasözlerini Sorgularsa……Olur!
İnsan az zaman yaşayan bir canlıdır. Hayatı boyunca her şeyi yaşayarak öğrenmesi O’na, yapacağı işte zaman kaybettirecek veya yasadığı olayda acı çektirecektir. Zamandan tasarruf etmek, başarılı olmak, tehlikelerden uzaklaşmak ve kendimizi ve çevremizi güvene almak için atalarımızın öğütlerinden faydalanırız çoğu zaman. Çünkü onlar hayatlarıyla bazı bedeller ödemiştir ve vecizeleri ortaya çıkmıştır. J
Her söz bazen binlerce insanın hayatını yaşamak veya binlerce kitabı okumak gibidir. Bunla atasözü olabilir veya sahibi belli olan sözler ( vecize ) olabilir veya büyüklerimizin bize öğütleri olabilir.
Büyüklerine danışan, onların fikirlerinden tecrübesinden faydalanan dağları aşacak, atasını, büyüğünü tanımayan bilmeyen de doğru yolda şaşacaktır. Ki bu, hep böyle olmuştur. Okumak araştırmak dinlemek de bir nevi büyükleri dinlemek ve uzun yaşamak demektir.
Zaman Odur ki
-Atasözleri yalan konuşur mu !-Konuşmaaaz tabiiki!
-Neden Atasözleri yalan konuşmasın ki. Tanrı buyruğu mu bunlar. Sonuçta insanız. İnsandan çıkan her şey sorgulanabilir ve sorgulanmalıdır da.
-Yanlış! Sana mantıklı gelse de, gelmese de kabul edeceksin. İnsan geçmişini inkar eder mi. Üstelik atalarımızdan daha iyi mi bileceksin! Onlar, yüzyıllarca denemişler ve kalıpsal cümleler ortaya çıkmış… Atasözleri sorgulanmaaaz!
– -Atalarımızı sorgulamıyorum. Sadece cümleleri, sorgulanabilir diyorum…Ya atalar da yanlış yapmışsa. Ya atalarımız yanlış inanç ve durumları ilah edindiyse… Ya at sırtında koşarken veya kımız içerken bir şey söylediğinde, yanındakiler, korkudan O’ na karşı çıkmamışlarsa…..
-Öyle şey olmaz. Onlar yanlış yapmaz. Söylediklerinin hep anlamı vardır, mutlaka bir hikmeti vardır. Sadece gerçek ve mecaz anlamını ayırmak gerekir. Mesela ”Hızlı giden atın tersi (pisliği) seyrek düşer ”atasözü gerçek anlamda doğrudur. Hızlı gider ve pislikler arası mesafe uzak olur. Duran at veya yavaş giden atın tersi ( pisliği) fazla gözükür. Aslında aynı düzeydedir. sadece birinin arasındaki mesafe az olduğu için dikkat çeker. Hızlı büyüyen veya hızlı yükselen veya hızlı zenginleşen insanların pislikleri yine olur. Sadece o pisliklerinin yanlışlarının, ortaya çıkması, zaman alır. Onun için Atasözleri yalan konuşmaz….
Zıddını söyleyen Temel Hocaya ise Kamil Hoca cevap veriyordu.
Atasözlerinin atışması olmaz demeyin. Karadeniz’de Öğretmenseniz. onlar da oluyor. İki Öğretmen de çok okudukları için güzel bir atışma ortaya çıktı.
Öğretmenler İki öğretmeni çevrelemişler aydınlanmanın ve derinliğin zirvesinden faydalanıyordu. Atışmanın galibini siz belirleyin artık!
-Temel Hoca: Çul içinde Aslan yeter
Kamil Hoca: Aslan yatağından belli olur
Temel Hoca: Çok gezen çok bilir
Kamil Hoca: Çok gezen tavuk ayağında pislik getirir.
Temel Hoca: Davul dengi dengine çalar
Kamil Hoca: İki çıplak bir hamama yakışır
Temel Hoca: İyi adam lafın üstüne gelir.
Kamil Hoca: İti an çomağı hazırla
Temel Hoca: İt değmekle deniz pis olmaz
Kamil Hoca: Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış
Temel Hoca: Dost dostun eyerlenmiş atıdır.
Kamil Hoca: Güvenme dostuna saman doldurur postuna
Temel Hoca: Kısmet gökten zembille inmez
Kamil Hoca: Kısmetinde ne varsa kaşığına o çıkar
Temel Hoca: İyilik et denize at. Balık bilmezse Halık bilir
Kamil Hoca: İyiliğe sormuşlar nereye gidiyon? Demiş , kötülüğe
Temel Hoca: İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak vurulmazdı
Kamil Hoca: iyilik eden iyilik ,kötülük eden kötülük bulur
Tülay Hoca: Karaya sabun, deliye öğüt neylesin
Kamil Hoca: Sabırla koruk üzüm helva olur, dut yaprağı atlas
Temel Hoca: Kimse kendi memleketinde Peygamber olmaz
Kamil Hoca: Taş düştüğü yerde ağırdır
Temel Hoca: Ateş olsa cirmi (cürmü) kadar yer yakar
Kamil Hoca: Ummadık taş baş yarar.
Temel Hoca: Kazanırsan dost kazan, düşmanı ananda doğurur
Kamil Hoca: Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
Temel Hoca: Korkulu düş görmektense, uyanık yatmak hayırlıdır
Kamil Hoca: Korkunun ecele faydası yok
Temel Hoca: Kurda neden boynun kalın demişler. Kendi işimi kendim görürüm demiş
Kamil Hoca: Yalnız taş duvar olmaz. Veya bir elin nesi var iki elin sesi var
Temel Hoca: Kadının şamdanı altın olsa mumunu erkek dikecektir
Kamil Hoca: Yuvayı dişi kuş yapar
Temel Hoca: Öfke baldan tatlıdır.
Kamil Hoca: Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Temel Hoca: Eskisi olmayanın yenisi olmaz
Kamil Hoca: Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı
Temel Hoca: Fazla mal göz çıkarmaz.
Kamil Hoca: Azıcık malım kaygısız başım
Temel Hoca: Erken kalkan kuş yem bulur.
Kamil Hoca: Erken kalkan solucan yem olur
Temel Hoca: Armut dibine düşer.
Kamil Hoca: Mum dibini aydınlatmaz.
Temel Hoca: Eğri otur doğru söyle.
Kamil Hoca: Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Temel Hoca: Eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir.
Kamil Hoca: Ye kürküm ye!
Temel Hoca: İşleyen demir ışıldar.
Kamil Hoca: İnsan yedisinde neyse yetişinde de aynıdır.
Temel Hoca: Olmaz olmaz deme, olmaz da olmaz.
Kamil Hoca: İş olacağına varır.
Temel Hoca: Mala gelecek olan cana gelsin.
Kamil Hoca: Mal canın yongasıdır. ( Mal candandır )
Temel Hoca: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Kamil Hoca: Lafla peynir gemisi yürümez.
…..( NOT: ZIT GÖRDÜĞÜNÜZ ATASÖZLERI VARSA YORUMA YAZABILIRSINIZ )
Fıkradan Anladıklarımız.
- Her şey zıddıyla kaimdir. Siyahı beyaz sayesinde anlarız. Gece olmasaydı gündüz de olmazdı. Zıtların olması diğerini geçersiz kılmaz.
- Atasözleri veya vecizeler de sorgulanabilir. Kendi yalancılığımı doğru sözle kapatmaya çalışmak ahlaki değildir.
- Saygı ölçüsündeki her dinleyiş faydalı olacaktır. Zaten dinleniyorum diyerek de gevezelik ve saygısızlık yapmamak gerekir.
- Her sözün söyleyiş amacına ve söyleme zamanına göre değerlendirilmesi gerekir.
“İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak vurulmazdi”
Bu sözü söyleyen atamız belliki yaptığı iyiliklere karşılık bulamamış yada algıları kapaliymis karşılaştığı iyiliklerin farkına varamamis. Hayat bir döngüdür aslında yaptığımız her iyilik veya her kötülük bize bir şekilde geri döner bu her zaman böyledir. Sadece görmeyi bilmek ve aldığımız her kararı vicdanınızla sorgulamamız gerekir…
Karsilastigimiz olaylar bazen iyi bazen kötü sonuçlanıyor.Bu yüzden zamanla tecrübe sahibi oluyoruz.Olayin nasıl sonuçlanacağı hakkında söylemlerde bulanabiliyoruz.Atasozlerimizde böyle oluşmuştur ki bir atasözün zıttı da oluyor.
Keyifle okudum kaleminize sağlık.Yalnız ufak bir düzeltme yapmak isterim.”Ateş olsa cürmü kadar yer yakar” atasözündeki cürüm kelimesi ‘cirim’ olmalı.Cürüm suç , cirim ise hacim anlamı taşır. “Ateş olsa cirmi kadar yer yakar”
teşekkür edrim. saygılar