Salı Günü Cuma Kılınır mı Hocam!

Öyle zamanlardayız ki, kendi işlerimizi bırakıp başkalarının işleriyle neşgul olur duruma gelmişiz. böylece ne kendi işimiz oluyor, nede başkasını meşgul etmekten onun işleri oluyor. Üzerimize vazife olmayan işlerle devamlı meşgul olup zamanımızı ve enerjimizi boşuna harcıyoruz. Eğitimsiz insanların bunu yapması belki normal görülebilir ama eğitimli insanların bunu yapması çoğu zaman can sıkıcı olmaktadır. İnsanlar yeteri cevabı alamayınca şüpheler, kuruntular içine girmekte ve bu beraberinde iftiraları getirmektedir ne yazık ki

Zaman Odur ki

Hoca, Karakoçan adını verdiği eşeğe ters binip Akşehir’e  doğru yola çıktığında arkadaşı ile karşılaşır. Hal hatır sorduktan sonra, Hoca tam gideceği anda, arkadaşı üzerine vazifeymiş gibi:

-Hocam eşeğin karnı aç mı? 

-Eşeğe neden ters bindin?

-Eşeğin semerini nereden aldın? Semerini küçük mü aldın?

…..

Sorularından bunalınca, Arkadaşı anlar ve son sorusunu sorar:

-Hayrola nereye gidiyorsun Hocam!

Hoca:

-Malum burası köy. Şehre cuma namazı kılmaya gidiyorum, cevabını verir.

Adam şaşkın.

-Hocam bugün günlerden salı,  cumaya üç gün var. Salı gününden cumaya gidilir mi!

Hoca kendini bilen, kendine güvenen insandır. Başkalarının ifadelerine çok da aldırış etmez. Doğru bildiği işi yaparken de terettüte düşmez. Farklı ifade söyleyenleri de çok kırmak istemez. Onun için gayet sakin ve umursamaz bir şekilde:

-Salı olduğunu elbette ben de biliyorum. Ama sen benim eşeğin huyunu bilmezsin. Salı gününden yola çıktım ki Cuma Namazına anca yetişim zaten.

Fıkradan Anladıklarımız

1. Bir işe başlamadan hazırlık yapmalıyız. İşimize başlamadan her türlü olumsuzluğu hesap etmeliyiz.
2. .işlerimizi yaparken veya yeni bir iş yaparken genelde iyi niyetli söylemlerle karşı çıkılacaktır ve eleştirilecektir.
3. .insanların söylem ve eleştirileri bizi üzmemeli ve onlara bakmadan yolumuza devam etmeliyiz.
4. İnsanlar ne derse desin nezaket ve zerafetimizi bozmamalıyız