Zaman odur ki;
Çok okumuş bilmiş bir profesör, konferans için Ankara’dan kalkar ve Erzurum’a gider. Alanında da uzman olmuştur ve bildiklerini öğretecek yer aramaktadır. Onun içinde, Kim gel anlat bir şeyler derse gidiyormuş. Çünkü bir insan ne kadar bilirse kibirden o kadar uzaklaşır.
Gittiğinde şaşırır. Karşılayan olmamıştır. Aksilik bu ya, konferans salonunda da sadece bir kişi var.
Dönmüş dolanmış gelen olur diye ama olmayınca orada duran bir kişiye sormuş:
Ben konferans için geldim. Ama senden başka kimse yok. Sence sadece sana konferans vermeli miyim?
Dinleyici olan kişi: Efendim. Bu sizin tercihiniz. Ben fazla bir şey diyemem. Ben bir seyisim. At bakıcısıyım. Haramdaki yüz atın, doksan dokuzu kaçsa, geride bir at kalsa sadece, ben 99 at kaçtı diye kalan bir atı, aç bırakmam. Suyunu yemini verir ve bakımını yaparım.
Bunun konuşmasından Profesör anlatması gerektiğini anlar ve başlar anlatmaya. Bir iki derken 3 saat bildiği konuyu anlatır. Ve görevini yapmışlığın sevinci içinde, tek dinleyicisi olan kişiye sorar:
Nasıl, memnun oldun mu konuşmamdan. Konferans faydalı oldu mu?
Dinleyici, eli yüzü kızarmış, bunalmış bir halde boynunu büker, gayet saygılı bir şekilde :
Efendim ben bir seyisim. Çok bir şey anlamam. Benim 100 atımdan 99 u kaçtı diye, geri kalan tek ata, 99 atın yiyeceğini ve suyunu verip onu çatlatmam.
Fıkradan Anladıklarımız:
- Bilgimiz karşımızdaki kişinin anlayabileceği kadardır. Kişinin seviye ve durumuna göre konuşmalıyız. O insanların anlamayacağı kelimeler, artistik cümleler fazla fayda sağlamayacaktır.
- İnsanlar dinliyor diye, konuştuklarımız kabul görüyor anlamına gelmez. Çok gevezeliğe gerek yoktur.
- Hitabet az, öz ve kısa cümlelerle daha etkili olacaktır.
- Hitabette temel kural bıktırmamak olmalıdır.
- Her insandan öğrenebileceğimiz dersler vardır.
- Bir iş ve durum için uzaktan veya yakından bir yere gidecek kişi, ortam hakkında bilgiye sahip olmalıdır.
- Hayatın her zaman süprizleri vardır bu süprizlere hazır olmalıyız.
- Anlatıcının anlatmasından ne kadar rahatsız olsak da emeğe, bilgiye ve anlatıcıya saygımızı kaybetmemeliyiz.