Sizin Çözüm Öneriniz Ne Olurdu! ÇUKUR!
Okumak parayladır. Cehalet reklamladır. Ve çok çekicidir.
Okuma araç gereçleri pahalıdır. Bir günde okuyacağınız bir kitaba, bir gün çalışır insan.
Okuyor olmak her zaman çok zordur. Bu zorlukların en büyüğü de kendini kabul ettirebilmektir. Çünkü sen okumaya devam ederken, okumayı gereksiz görenler çok para kazanır ve okuyanları hizmetine alarak istediklerini yaptırabilmektedir. Bu durum zamanla öyle hal alır ki Para ve zenginlik sahipleri, makam ve mevkileri ben yarattım tavırlarına girer.
Biz burada okumaktan kastettiğimiz diplomalar değildir. Birçok diploma ve sıfata sahip olanların da cahil olabileceğini ifade ediyoruz.
Sorgulamayan, iyiyi ve güzeli arama çabası olmayan cehalettir kastımız.
Sorgulama kültürünün olmadığı toplumlarda en basit soru ve sorunlar bile ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Hemen dışlanmak mümkündür. Yaratan bile tekelleştirilir ne yazık ki.
O halde yanlışı veya yanlışları neden sorgulamayız ki. Çünkü ya korkuyoruzdur başımıza bir şey gelmesinden. Yada menfaatimiz vardır. Belki de öyle cahil bırakılmışızdır ki, kabullenme kolaylığına gideriz, araştırmayız. Söylenen her şeyi doğru kabul ederiz. Baş üstüne…Emredersiniz…Doğrudur…
Bunlardan dolayı hayatımız komediler dünyasıdır…
Zaman Odur ki
Gelişmiş ülkelerin birinde bir sorun vardır. Halk bilinçli ve yöneticilerde seçkin olan insanlardır. Lakin büyük bir sorun vardır. Ülkenin bir yerinde bir çukur vardır ve insanlar devamlı bu çukurdan rahatsız olmaktadır. hatta çok içine düşenler olup yaralanmalar olmaktadır. Hangi uyarı tabelası yapıldıysa veya etrafına renkli ve uyarı şeridi çekildiyse de çözüm bulunamamıştır.
Şehrin / Kasabanın ileri gelenlerine olay intikal edilir ve çözüm toplantıları başlar. Önemli insanlar toplanır. Paneller yapılır. Konferanslar yapılır. Bu sonuçlar şehrin Yöneticilerine de sunulur. Şehir yönetiminde üç Çözüm üzerinde durulur:
Şehrin en önemli üçüncü kişisi Araç satışı yapan büyük bir firmanın sahibidir. Önerisini söyler:
Çukurların yanına ambulans durakları koyalı. 7/24 orada ambulans beklesin. düşen olunca hastaneye yetiştirsin. Böyle ölüm olayını aza indirmiş oluruz. Halkımızda hizmetimizin karşılığını görecektir …..
Şehrin en önemli ikinci kişisi de İnşaat işleriyle uğraşan sayılı insanlardan birisidir. Önerisini ifade eder:
Çukurların yanına hastane yapalım. Trafik yoğunluğu olmamış olur. Aynın zamanda Ambulans tasarrufu yaparak ülke ekonomisine fayda sağlamış olururuz. Böylece artan refahtan halkımızda payını alır…
Bir alkış olur. Çok önemli bir düşünce olarak görülür bu. Ancak şehrin Birinci yöneticisi henüz önerisini söylememiştir. Birçok alanda ticari faaliyetleri olmakla birlikte çevresindeki insanlar tarafından çok sevilen bir İnsandır. Söz ona verilir ve Çözüm önerisini sunduğunda, alkış tufanı kopar ve halkın çoğu da bunu sevdiği için önerisi kabul edilir. Günlerce de medya organlarında, önerinin güzelliğine övgüler yağdırılır.
Arkadaşlar !
Önceki önerileriniz güzel ama masraflı. Bizler Yöneticiler olarak Şehrimizin / Kasabamızın ekonomisini de düşünmek zorundayız. Gereksiz her masraf halkımızın cebinden alınan paradır ve onları zora sokacaktır. Benim önerim şöyledir arkadaşlar:
Buradaki çukuru kapatıp, hastane yanında çukurlar kazacağız. Böylece Yeni hastane yapmamıza ve yeni ambulanslar almamıza gerek kalmayacaktır….Ve Ekler Sizce bundan güzel çözüm olabilir mi!…
Fıkradan Anladıklarımız
- İlim de sorgulamayla başlar. Ne kadar sorgu o kadar meraktır. Bu durum beraberinde toplumsal bilinçlenmeyi getiri. Sorgulama yeteneğini kaybeden toplumlar kaybetmeye mahkumdur.
- Yöneten insanlar her zaman doğru olan kararı vermeyebilir. Biz her kararın doğru ve yanlışlığını ayrıştırmadan sorgulamayı bilmeliyiz.
- İnsanlar kendilerine uygun olan seçenekleri ifade eder. Kendi menfaatlerine uygun çözüm yollarını sunarlar. Öncelikli sen değil; kendileridir. Ancak anlatışları tamamen tersidir.
- Plansızca yapılan yatırımlar çalışmalar fayda değil zarar verecektir. Toplumları fakirleştiren unsurlardan birisi de düzensiz harcama ve gereksiz yatırımlardır.
- Birçok yerde önce sorun çıkarılır. Sonra o sorunlara çözümler için çukurlar açılır. Biz her çukuru öyle normal görürüz ki. Çünkü sorunlar büyütülmüş ve hayatımızı çekilmez hale sokmuştur. Neden böyle olur ki…?
- İçimizin de çukurları vardır. Bu çukurları biz bulup biz tamir edersek başkalarının bizimle oynamasına fırsat vermemiş oluruz.
Biz neden o çukuru kapatıp yeniden başka yerde çukur açıyoruz? İhtiyacımiz mi var? Bize ne gibi olanaklar sağlıyor neyi kolaylaştırıyor? Hayatta ne işimize yarayacak?
O cukurlari sorguladigimiz gun cukurlardan cikacagiz.
Beyin bir donanımdır herkeste vardır.Akıl bir yazılmdır herkeste yoktur.Ama akıllı olanlarda ahlak da olmalıdır. ki durum böyle olmasın.. Vesselam
Tesekkur ederim. Saygilar…