Üç Nasihat Verdin. Benden de Sana Unutamayacağın Bir Nasihat!
Emek hırsızı her zaman olmuştur ve olacaktır da. Bu emek hırsızlığı günümüz dünyasında, en fazla güzel sözlerle, yapılmaktadır. Hep nasihat veririz, dinleriz. Bunların çoğunluğu umut içerir. Çünkü ihtiyacımız vardır. Boşuna umut dünyası…dememişlerdir. Bu nasihatlerin ne kadarı bizim iyiliğimiz içindir? Umutlar vererek insanların hayalleri ve zamanları çalınabilmektedir. Verilen nasihatleri süzgeçten geçirmemiz gerekir galiba…
Zaman odur ki,
İş adamı olan Salamon, zengin, pahalı ve değerli bir sandık kristal bardak alır. Arabayla götürürsem sallantıda kırılabilir diye bir hamal ile anlaşır.
Hamal 250 tl alacağını söyler.
Salamon, ücretin uygun olduğunu ama bir teklifi daha olduğunu söyler. İster 250 tl vereyim istersen senin için çook önemli 3 nasihat vereyim. Hangisini istersin.?
Hamal icinden konusur: Para bitebilir. Demek ki nasihat dediğine göre, çok değerli olmalı. Yoksa 250 tl için bu kültürlü, okumuş, kapısında bir domuzu eksik olan zengin, beni niye kandırsın. Nasihat istiyorum. Söyleyiniz !
Salamon, hepsini aynı anda söylemem. 1. Nasihatı buradan çıkarken, 2. Nasihatı yolda, 3. Nasihatı da benim dükkanın içinde söylerim der.
Kabul edilen anlaşma sonunda, hamal sandığı sırtına alır. Dünkandan çıkarken;
- Nasihatı dinler: ‘’ Fakirlik, zenginlikten iyi derlerse, sakın inanma’’
Hamal sandığın ağırlığı altında, içinden bunu biliyordum. Sonraki nasihatları merak eder. Yol yarılanmış, alnındaki terleri siler ve diğerini söyle Salamon Bey der.
Salamon: ‘’2. Nasihat ‘’Bekarlık evlilikten iyi derlerse, sakın inanma’’
Hamal içinden, bunu da biliyordum. Galiba beni kandırdı.. Ama diğer nasihatı dinlemeden de ön yargılıolmayayım. Belki kandırmamıştır de ve yükü götürmeye devam eder. Artık Salamon’un dükkanına girmiştir. Hamal ağır yükün altındayken, diğerini söyleyiniz :
Salamon: 3. Ve son Nasihatım ise şudur: ‘’Yaya yürümek, arabayla gitmekten iyi derlerse sakın inanma’’
Hamal kandırıldığını artık iyice anlamıştır. Sandık sırtında ipini gevşetir ve konuşur: Üç Nasihat Verdin. Benden de Sana Unutamayacağın Bir Nasihat! Der demez sandığı ‘’Küüt! ‘’yere atar ve parçalanmış sandığı göstererek nasihatım şudur Salamon Bey! ‘’ Bu sandığın içinde bir tane sağlam kristal bardak kaldı derlerse, sakın inanma’’
Fıkradan Anladıklarımız:
- Çalışan kişi ne olursa olsun emeğinin hakkından vaz geçmemeli. Ne için çalışıyorsa hakkını o cinsten almalıdır.
- Emek hırsızları, genellikle güzel ve süslü sözlerle insanları kandırır.
- Kandırıldığını anlayan insan sonunu beklememelidir. Yanlış yapan sonra yine yapacaktır. Seni oyalıyordur. İnsan hataları tekrarlamamalıdır.
- Elinde değerli imkanları olan insanları, cahil diyerek kandırmaya çalışmak, bazen bize büyük kayıplar verdirir.
- Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar gözlerini karatıp, gemileri yakmaya her zaman hazırdır.
- En güzel fayda ve nasihat, insana ihtiyacı olanı vermektir.
- Cahil olarak görülen insanların bilgiye ve okumuşa saygısını, yalan konuşmalarla bitirmemeliyiz. Güven giderse hiçbir şeyin değeri kalmaz. Hiç kimsenin de saygınlığı kalmaz.