Yeteeerr! Bütün Küpleri Kırın!

İyi olmak çoğu zaman yeterli değildir. Çünkü iyiliğin ilkeleri kişiden kişiye değişebilir. Sana göre iyilik olan bir şey, başkasına göre kötülük olabilir.

Başarılı olmak için de sadece zeki olmak yetmez. İnsani  başarıya sürükleyecek ve o başarıyı algılayabilecek insanların olması gerekir.

Başarılı olmak da iyilik yapmak ta bir ekip işidir diyebiliriz. Çünkü insan yalnız yaşayabilen bir varlık değildir. Çoklu yaşadığımız için bu kavramları ona göre değerlendirmek gerekir.

Kurum ve kuruluşların başarı sağlayabilmesi için de mutlaka iyi bir ekip çalışması gerekir. Ortak çalışma,  istenilen hedefe götürür. Hedefler de ortak olmalıdır. Yoksa zeki olmak  bir anlam ifade etmez. Sadece delilik olarak değerlendirilir.

Zaman odur ki

Fıkra bu ya, Çin imparatoruna  Bilginler ve Kahinler demiş:

Yakın zamanda çok yağmur yağacak, bu yağmurlar bütün sulara karışacak. Bu sudan bir damla içen bile olsa, delirecek veya normal davranışlar sergileyemeyecek. Halkı uyarın ve  önleminizi alın!

İmparator, Kahin ve Bilgelere çok da inanmaz aslında.  Ne olur olmaz diye toplantı üstüne toplantılar yapılır.  Az da olsa  çözümler üretmeye karar verilir.

Bulutları farklı tarafa yönlendirmek pahalı gelir. Cünkü hazine boştur. Onun için var olan malzemelere suların depolanmasına  karar verirler.

Halk kendi imkanları ölçüsünde önlemini alır. İmparator  da Sarayın bütün küplerini doldurtur. Mahzenler de depo haline getirilip sular doldurulur.

Yağmur yağar kısa süre de olsa.

İnsanlar gayet rahattır. Biriktirdikleri ve depoladıkları suları kullanır bir süre. Ancak  depolanan su ne kadar dayanır ki. Sular bitmiştir. Yağmurun değdiği sulardan içmek zorunda kalmışlardır.  Zamanla, bir, iki derken halk tamamen deli olmuştur. Ülkede akıllı sadece İmparator, vezirleri ve saray ahalisi kalmıştır. Bunlar da, halka uyum sağlamak, veya meraklarından onların sularından içmiştir. Bir,  iki derken  çoğu aklını kaybetmiştir. Sadece İmparator akıl dengesini bozan sudan içmemiştir.

İmparator, halkın deliliklerini kafaya takmasa da, vezirlerin ve saray ahalisinin  saçmalık ve delilikleriyle çok uğraşır olmuştur.  Ancak, başarılı olamamıştır. Baş edemeyeceğini de anlayınca emir vermiştir:

Yeteeerr! Bütün küpleri kırın ve bana acil içtiğiniz sudan getirin!

Fıkradan Anladıklarımız

1. Yönetici Bilim insanlarının fikir ve görüşlerini kulak arkası yapmamalıdır.
2. Her koyun kendi bacağından asılsa da bir leş yetmiş mahalleyi kokutur ve yaşanmaz hale getirir. Kötülük ve yanlışlık hızlı bulaşır. Yönetici bunları düşünmek ve önlemlerini almak zorundadır.
3. Birikinti ve tasarruf önemlidir. Ancak bunlar kısa vadeli çözümdür. En önemli olan üretim yapmaktır.
4. Kötülük ve yanlışlığa razı olan, er ve ya geç o kötülük ve yanlışları yaşar hale gelir.
5. Başarılı olmak isteyen çevresini güvenilir insanlarla doldurmalıdır.
6. Rahata alışmış olan insanlar söz dinlemez ve uzun vadeli de düşünmez.
7. Bela ve musibetlerin yağmur gibi geldiği zamanları iyi düşünmek gerekir ve Neden? sorusunu sık sık sormalıyız.
8. Bazen deliyi anlamak.için onların durumuna girmek gerekir.